Biofeedback yardımı ile yaklaşım, kalp atışını solumayı koordine etmeye, kalp
atışını yavaşlatmak ve dengelemek için
solumaya yavaşlatma ve sabitlemeye çalışır.
Yöntem, yavaş ve derin nefes almanın parasempatik sinir sisteminin bir parçası olan
vagus siniri aktivitesini
arttırdığı; vagus siniri, birçok iç organın aktivitesini kontrol eder ve ölçer.
Vagus siniri uyarıldığında, sakinlik
vücuda yayılır, kalp atışı yavaşlar ve düzenli hale gelir; kan basıncı azalır;
kaslar gevşer. Vagus siniri bu
değişikliklerin beynini bilgilendirdiğinde, aynı zamanda rahatlama hissi artar,
huzur hissi artar. Böylece, teknik
hem nörobiyolojik hem de psikolojik mekanizmalar aracılığıyla çalışır.
Kardiyak tutarlılığın kalp atışı ile stabilizasyonu kaygıyı güçlü bir şekilde
azaltabilir. Tersine, aşırı kalp atışı
olan hastalar bazen panik atak hastaları FELAKET ( KALP KRİZİ, BEYİN KANAMASI, ÖLÜM,
VS) OLARAK DEĞERLENDİRMELERİNE YOL
AÇAR VE KENDİLERİNİ ACİLLERDE VE KALP DOKTORLARINDA BULURLAR.
Tipik bir DİYAFRAM SOLUNUMU burundan nefes alma, ardından beş saniye DİYAFRAMIN
DOLDURULUP NEFESİN İÇERDE TUTULMASI ve sonra da ağızdan nefes verme şeklinde toplam
10 saniye solunum döngüsünü içerir ki, dakika da 12 nefes alan birisinin bu şekilde
dakikada solunum sayısı 6’ya düşmüş olur. NEFESİ YAVAŞLATMAK VAGUS SİNİRİ ÜZERİNDEN
KALBİ YAVAŞLATIR VE VÜCUT SEMPATİK SİSTEM FIRTINASINDAN KURTULARAK, PANİKDEN
KURTULUR ve PARASEMPATİK SİSTEM SAHİLİNDE ŞEZLONGUNA UZANIR VE RAHATINA BAKAR.
Solunum ritimlerini düzenleyen bir grup nöronun locuscoeruleus'un bazı
aktivitelerini (dikkat, uyanıklık ve endişe)kontrol ettiğini gösterildi..
Yavaş nefes alıp verme ile üretilen doğrudan etkilerin ötesinde, soluma ve solumaya
verilen dikkat, özellikle beynin düzenleyici bölgesi olan dorsomedialprefrontal
korteksi etkinleştirerek ve beynin düzenleyici bölgesi olan dorsomedialprefrontal
korteksi ve amygdala’yıaktive ederek stres ve negatif duyguları azalttığını
gösterdi. Ayrıca, nefes almaya dikkat etmek çoğu insanın onu yavaşlatmasına ve daha
önce de belirttiğim gibi derinleştirmesine neden olur. Bilişsel kaynaklar sınırlıdır
ve bu nedenle bireyler nefes almaya konsantre olduğunda endişeleri hakkında
düşünmezler. Dikkatini bu şekilde nefeslerine verenler kaygılarına geri döndüğünü
fark etmeyi öğrenirler ve periyodik olarak nefeslerine dönmeleri için kendilerini
eğitirler. Bu yeniden odaklamanın herkes üzerinde rahatlatıcı bir etkisi vardır ve
özellikle döngü içinde çalışan olumsuz ve obsedan( saplantılı, takıntılı)
düşüncelere yatkın olanlar, kaygı ya da depresyon olan insanlarda rüminatif (tekrar
tekrar gelen) düşünceyle mücadeleye yardımcı olur.