Prof. Dr. Mesut Çetin

CORONA (COVID-19) ve RUH SAĞLIĞI ÜZERİNE ETKİLERİ, NE YAPMALIYIZ?

Sevgili Dostlar,

Çok zor günlerden geçiyoruz. Tarihte görülmedik şeyleri yaşamaya başladık. Metrenin 10 milyonda biri büyüklüğündeki ışık mikroskobu ile bile görünmeyen, ancak elektron mikroskopu ile görülebilen Corona virüs (COVID-19) belası KOSKOCA DÜNYAYI zengin-fakir, asil-halk, kadın erkek tanımadan perişan, bazılarını da hayatlarından etti. En kötüsü de fobiler ve takıntılar oluştu. Çok büyük bir kesimde travma oluşturacak.

Virüsle ilgili bilimsel olarak çok da bir şey bilmediğimizden rivayetlere, söylentilere göre bir oraya bir buraya savruluyoruz. Malum İnsan bilmediğinden korkar. Bu da korkuları fobilere, paniklere dönüştürmeye yetiyor. Bu gizemli durum insanları yıpratıyor, dedikoduları, komplo teorilerini gündeme getiriyor.

Virüsle ilgili bilimsel olarak çok da bir şey bilmediğimizden bilmediğimiz üzerinden ahkam kesmek ve uydurmak yerine bildiğimiz üzerinden aksiyon almakta fayda var. O da bir süreliğine evden çıkmamak. Kişisel hijyene özen göstermek. Resmi kurumlar dışındaki söylenti ve spekülasyonlara kulak asmamak. En önemlisi bu karantina dönemini kendi muhasebemizi yapmak ve içimize yönelmek için bir fırsat bilmek. Bu muhasebede tüm komplo teorilerini çöpe atarak biz nerelerde yanlış yapmışızı bulacağımıza ve kendimize çeki düzen vereceğimize, unutulan/ ihmal edilen insani vasıfların kadrini bileceğimize, dünyamızdaki yaşama ve ekolojik dengesine saygısızlıklara top yekun vaziyet alacağımızı, çıkarcılık ve nemelazımcılıktan kurtularak daha iyi empati yapan bireyler olarak gelişmiş, güçlenmiş ve olgunlaşmış olarak çıkacağımıza inanmak istiyorum. Unutmayın "bir musibet bin nasihatten yeğdir" boşuna ata sözü olmamış.

Unutmayın, gereksiz stres vücudun strese karşı ürettiği “savaş ya da kaç” durumlarında aşırı salgılanan stres hormonları olarak da olarak bilinen adrenalin ve kortizol’ün aşırı salgılanmasını tetikler ve bağışıklığımızı düşürerek Allah korusun korktuğumuz başımıza gelir. Çünkü bulaşıcı tüm hastalıklarda olduğu gibi bağışıklığı yüksek bireylerde hastalık çok hafif atlatılabiliyor. O yüzden tedbirlere uyuyor, panik ve evham yapmadan bekliyoruz. Bunun için de sürekli haberlerde ve sosyal medyada corona efsaneleri ile meşguliyet yerine okuyamadığımız kitapları okuyor, izleyemediğimiz filmleri izliyor ve en önemlisi de kendimizi ilişkilerimizi, ilişki tarzlarımızı gözden geçiriyoruz. bu hastalıklar ve belalar yoldaki trafik levhaları gibidir. Keskin viraja hızla girersek savrulmamız mukadder olduğu gibi, hayattaki yanlışlarımızı görebilmek ve düzeltmek için bunlar uyarıcı olabilir, böyle bakarsak daha az hasarla, belki de daha da güçlenerek aşarız ulusca bu musibet ve belayı da, kimbilir…

Şimdiden hepimize geçmiş olsun.

Prof. Dr. Mesut Çetin